bugün

entry'ler (69)

majezik

evet çok etkili, 15 dk da ağrınız falan kalmıyor ama midemi mahfetti.gastrit vb problemi olanlar almadan önce 2 defa düşünsün. son kullandığımda birşey olmamıştı ama bu defa akşama doğru acıktığımı hissettim otobüs bekliyorum. ama nasıl içim kazınıyor , aynı anda acayip bir de ağrı var midemde. eve geldim yemek yedim bu sefer acayip bir şişkinlik...2. gün de içmem gerekti dün yaşadıklarımın onunla alakalı olduğuna pek ihtimal vermemiştim ama bugün de midem berbat , artı başdönmesi de yaptı. novalgine daha iyi bu durumda mide problemi olana uymuyor ne yazık ki.

kentkartı basınca yetersiz bakiyenin duyulduğu an

hem kart basılabilen , hem para ödenebilinen otobüsler için hiiç sorun olmayan olay.

lana del rey dinlerken hissedilenler

Lucky Ones şarkısını dinlerken kendimi aşık hissediyorum.enteresan , coşku verici bir şarkı.

born to die

yeni tanıştım kendisiyle ve hayran kaldım.durmadan dinlediğim şarkı 2 gündür.sesi şahane ve klipteki sakinliği beni benden aldı.1:18 deki bakışları ayrı bir oyunculuk.içimi acıttı şarkı yeminle, hala da acıtıyor.

hayvan hakları tasarısı

Bu tasarı kanunlaşırsa sokaktaki hayvanlar toplanılacak ,doğal yaşam ortamı altında şehir dışında , dağ başına bırakılacaklar. yemek bulamadıkları için birbirlerini parçalayacaklar , bir nevi itlaf olacak yani. evde beslediğimiz hayvanların sayısına yasa ile karar verilecek. yani 1 hayvan besleyin denilirse ve 2 hayvanınız varsa birini seçeceksiniz. zaten hiçbir zaman bir olayın iyisini doğrusunu yapamıyoruz. barınak adı altında ölüm kampları kuruyoruz , doğal yaşam ortamı da hiç sanmayın belgesellerde gördüklerinize benzeyecek. Bildiğin dağa bırak gel olayı yani. El insaf.

aşk neden biter

Çünkü her şeyin bir sonu vardır.

betaserc

nette bir arkadaşım sık sık vertigom tuttu falan derdi.bende merak ederdim neyin nesidir. açtım google'ı araştırdım hatta bir gün. okuduklarımın sonucunda vay be ne ilginç hastalıklar var demiştim kii birkaç ay sonra benim başıma gelmez mi?zaten ne zaman vay ne tuhaf, allah allah ne enteresan bir durum desem başıma geliyor. Şiddetli bir başdönmesi sonucu doktora gittim. beni norolojiye sevkettiler, emar vs derken bir ton para döktükten sonra , sonuçta betaserc adlı ilacın derdimin tek çaresi olduğunu öğrendim. emar da hani beyinde mi bir ur vs var diye istenmiş. başdönmesi bir daha olmadı ancak , arada yatağa yatınca özellikle sanki dünya dalgalanıyor gibi geliyor , işte o zaman hemen betaserc'e koşuyoruz. birkaç günde düzeltiyor durumu.

emar

içindeyken tabutta gibi hissetmiyorsunuz , sadece dışardan görüntünüzü hayal edince öyle geliyor insana. benim ki beyin emarı idi, belime kadar falan içindeydim. Başınızın içine tam sığdığı bir kafalığa yatıyorsunuz. Yumuşak çok rahat birşey. Yanlara sünger koyuyorlar sonra motor kaskı gibi birşeyi yüzünüzün üstüne takıyorlar. Aradan dışarıyı görüyorsunuz. Sonra içeri kayıyorsunuz ben bu esnada gözlerimi kapattım. Bir ara açıp baktığımda tavan çok yakındı , huzursuz oldum geri kapattım gözlerimi pek açmadım. Bu şekilde bir yere kapatılacağımı biliyordum ama bu kadar yüksek sesler duyacağımı bilmiyordum. Önce makinenin klasik hafif tonda sesi geliyordu. Birden savaş çıktı alarmı gibi dat dat diye süper yüksek bir tonda ses gelmeye başladı. Bir süre sürüp sustu. Alttan hafif ritimli ses duyuldu. Sonra ses değişti başka bir perdeden gene süper yüksek seste , başka acayip bir ses gelmeye başladı. Bu ara ara durup değişiyordu. O ses olmasa cidden uyunabilecek kadar rahatsınız. Serin bir ortam bu arada , sıcak olsa zaten sıkıntı basar. ilk başta ne olacağını bilmemenin sıkıntısı ile kalp atışlarım hızlandı. Hafifçe hava azalmış gibi hissettim. Sonra başka şeyler düşünmeye çalıştım. Sabırlı bekleyiş sonucu 10 dk ( ya da 15) doldu ve makinenin kaydığını hissettim. Geçmiş olsun sözü ile bir oh çektim. iyi gene cesaretli davranmışım , dışarıda bir kadın ağlıyordu ben nasıl gireceğim onun içine ,kocam da gelsin diye.

incir reçeli

filmi geri dönüp düşününce bir daha izleyesim gelmiyor ama tuhaf bir şekilde etkileyici. nasıldı derseniz güzeldi.izlemeye değer.

spartacus

Blood and sand ve devamı olan diziyi izlediğimde insanların ne kadar ilerlediğini , medenileştiğini gördüm. kölelik insanlık tarihi için ne kadar büyük bir ayıp ve utanç imiş. bir insanı mal olarak kullanabilmek, kaderine hükmetmek , ne tuhaf geliyor değil mi? Ama yaşanmış hepsi...spartacus bu korkunç gerçeği sonunda anlayıp isyan etmiş , ne yazık ki sonuçta başarılı olamamış ama esir olarak yaşamaktansa özgür olarak isyan ettiği o süre eminim daha kıymetlidir. o zamanın şartlarına göre düşünmek lazım belki ama insan hayatı çok ama çok değersizmiş.

catafalque

Together with all the pain adlı şarkıları harika. crimson dust da ayrı bir güzel. özge özkan grupla çok iyi söylemiş, ama yalnız söylediği şarkılarda aynı güzelliği tutturamamış maalesef.

antalya

Aklı olan temmuz ve ağustosta gelmez.o kadar diyorum.

lost

Olayın 2 ayrı evrende ilerlemesi çok kafa karıştırdı ama sadece ada tarafından bakarsak sonu açık kalan bir dizi oldu.yani hugo ve ben orada nelerle karşılaşacaklar daha bilmiyoruz. gerçek olan şu ki jack öldü , diğerleri de adadan ajira uçağı ile kaçtılar.adada yaşananlar gerçekti. Rüya falan filan değildi.
diğer evrene gelecek olursak jackin babası zaten buna cevap verdi dizide: "burası sizin birbirinizi bulmak için kendi yaptığınız bir yer" şeklinde. yapımcılar zaten şöyle bir açıklama yaptı: "dharma istasyonunu patlattıklarında, quantum fiziğine ilişkin prosedürü başlatmış oldular. diğer bir deyişle adada, bulundukları zaman boyutunu sonlandırdılar. böylelikle <uçak düşmeseydi, nasıl bir hayatları olurdu> başlıklı paralel evrendeki hayatları ilerlemeye başladı." Yani tahmin ettiğimiz üzere paralel bir evren imiş zaten , öyle olmasa neden birbirlerini ilk görüşte tanımasınlar ki? ya da neden sawyer polis olsun? aynı hayatına devam ederdi, diğerleri de aynı şekilde. biraz daha farklı şekilde hayatları devam ediyor. jin ve sun gene beraberler ama bu sefer sun hamile vs gibi. normalde paralel evrende yaşayanlar diğer hayatlarını hatırlamazlar , yani mantıken hatırlamamaları lazım ikisi ayrı bir hayat olduğu için. ama burada desmond hatırlamalarını sağlıyor.
sonuç olarak bitmese de olurdu , 1 sezon daha götürürdü olaylar yani ama bu şekilde bitti işte , en azından adaya düşen uçağın hikayesi bizim için bitti.

muslukta yıkanan kedi

Kediler siz zorlamadıkça yıkanmaz.

kanal tedavisi

Acı hissetmeniz tamamen acı eşiğinizle alakalı bir olay. iki kanal tedavisi geçirmiş birisi olarak , hemen hiç acı hissetmediğimi söyleyebilirim. Çektiğiniz o diş ağrısının yanında nur nimet bir tedavi bence. Yalnız 2. gidişte uyuşturmadığı için , geçici dolgunun yapışan parçalarını temizlemek için kullandığı matkapmı her neyse adı, onunla temizleme işlemi hoş değil. kafanızda matkap çalışıyor resmen , ilk gidişte etkilememişti ama ikincide o sıkıcı bir işlem idi. onun haricinde ne yaptığı ile çok ilgilenmemek en iyisi. gözünüzü tavana dikip çeşitli düşüncelere dalabilirsiniz. diğer bir sıkıcı yanı ağzınızın dakikalarca açık durmaktan kuruması , dudaklarınızın işlem sonrası kuruyup çatlaması. hanım doktor bir avantaj , elleri daha küçük olduğu için ağzınızı köküne dek açmasanız da oluyor.sonuç olarak dişinizin an be an temizlenip ,sağlığa kavuştuğunu bilmek bile dayanmanızda büyük etken oluyor. ikinci kanal tedavimde iyileşme süreci nedense daha uzundu. mümkünse hastane doktorları yerine paraya kıyıp özele gidin. eş dosttan elinin hafifliğini duyduğunuz doktorları tercih edin. doktor seçimi kesinlikle önemli. sabırlı , iyi davranan , ukala olmayan doktorlar insanı rahatlatıyor.

ıssız adam

seyrettiğinizde kendinizden bir şeyler buluyorsanız canınızı acıtan film. hayatınızdan öylesi bir ıssız adam geçmişse , sadece sıkıldığı için, sadece özgür olmak istediği için sizi terketmişse izledikçe an be an size o günleri hatırlatır. lanet edersiniz böyle ıssız adamlara. hiç de hayran olmadım , kıza üzüldüm sadece , çünkü tek yaptığı hata sevmekti. film deyip geçilmiyor zira gerçek hayatta böyle adi, ıssız adamlar çok. beter olsun sürüm sürüm sürünsünler. amin.

yemekteyiz

memleketi ekrandan da olsa gördüm sayelerinde. faruk abinin konuşma tarzıyla daha da özlemim depreşti adanaya. bakmayın siz ekranda yansıtılanlara. adanalılar sıcacık , samimi, harbi insanlardır.

birini olduğu gibi sevmek

herkesin dilediği ama çook zor bulduğu bir şeydir. hep değiştirmeye çalışır bu sevgililer insanı nedense zamanla. sanki gelip de aşık olan kendisi değilmiş gibi.. değiştirmek istiyordun madem neden sevdin? Ya da değişmesini istiyorsan ,gerçekten sevmiyorsun demektir. seveceksen "hatalı diye düşündüğün" sana batan o yönleriyle de seveceksin sevdiceğini. yoksa kimseyi yormadan baştan çek git. rezil etme yani o ilişkiyi , kan kusturma kimseye.

sözlüsünün evine kokoreç götüren erkek

ıyk denebilecek bir durumda olabilir.

aşk yüzünden din değiştirmek

durduk yerde değiştirmeyi hiç anlamadım da , hani aileler şart koşar evlenirken falan o zaman gerçekleşebilen bir olay. ben değiştirmem şahsen , aşk geçici bir olgudur.